27 Haziran 2010 Pazar

TanDEM-X Radar uydusu fırlatıldı.

İlk kez ABD'nin SRTM uzay mekiği ile, tüm yeryüzünün sayısal yükseklik modelinin radar tekniği ile üretilmesine şahit olduk. Bulut ve sis gibi hava koşullarından etkilenmeyen radar verileri ile üretilen sayısal yükseklik modelleriyle ortogörüntü üretiminden yeryüzünün 3B modellenmesine kadar pekçok geomatik uygulamasını gerçekleştirmek mümkün. SRTM ile üretilen sayısal yükseklik modelleri ile Bölümümüzün yaptığı bilimsel çalışmalar var ve bunlar çeşitli kongre ve dergilerde yayınlandı. Kanımca pekçok araştırmacıya da yararlı oldu.

Almanya, 2007 yılında TerraSAR-X ile radar-uzaktan algılamaya önemli bir katkıda bulundu. Ve bu konudaki önemli yerini 21.06.2010 tarihinde TanDEM-X Radar uydusunu Kazakistan'daki Baykonur Uzay Üssünden fırlatarak sürdürmekte. Astrium (Almanya) tarafından tasarlanan ve üretilen uydudan ilk sinyal ise Antartika'daki Troll yer istasyonundan alındı.

Fotoğraf: www.gim-international.com

TanDEM-X, ikizi TerraSAR-X ikizi ile birlikte yerden 514 km yüksekte, birbiri ardına hareket ederek yeryüzünün 2 m ve daha yüksek doğrulukta sayısal yükseklik modelini üretecek.



Alman Uzay Ajansı (DLR), 165 milyon euroya mal olan uyduya 125 milyon euro ödenek ayırmış. Infoterra şirketi ise verilerin dağıtılmasından sorumlu.

Kaynak: GIM International

İstanbul'un Afetlerden Zarar Görebilirliği Sempozyumu

İstanbul'un Afetlerden Zarar Görebilirliği Sempozyumu, 4-5 Ekim 2010 tarihlerinde İstanbul Üniversitesi'nce gerçekleştirilecek.


Ülkemiz tarih boyunca pekçok afet yaşamış bir coğrafyaya sahip. Ancak 17 Ağustos 1999 Marmara ve 12 Kasım 1999 Düzce depremleri büyük can ve mal kayıplarının yaşandığı iki önemli doğal afetti. Bu depremler sonrasında yerel ve merkezi yönetimler çatısı altında kurumlar kurulmaya ve yasalarda değişiklikler yapılmaya başlandı; üniversite ve araştırma kurumlarının konuya ilgilerinde de büyük bir artış oldu. Halen uygulamalardaki aksaklıklar ve kurumlar arası yetki ve işbirliği karmaşası nedeniyle afetlere karşı alınan önlemler istenen düzeyde değil. Burada sade vatandaşdan devletin zirvesindekilere kadar herkese büyük bir sorumluluk düşüyor.

Sadece depremlerle değil, en küçük bir yağışta bile can kayıplarının olması da söz konusu günümüzde. Daha dün Kocaeli'nde bir çiftin arabasının sel sularına kapıldığını ve iki kişinin yaşamını yitirdiğini öğreniyoruz. Ne üzücü?

Afetlerle mücadelede geomatik uygulamaların kaçınılmaz ve büyük bir önemi var. Çünkü afetlerle mücadelede konum bilgisine ihtiyaç bulunuyor. Bu nedenle günümüzde GPS ve görüntüleme yöntemleri (havadan ve yerden optik, lazer ve radar görüntüler) ve bunların CBS ortamında birleştirilmesi ile afet izleme ve önleme konusunda çalışmalar ve araştırmalar yapılıyor. Bu konuda çeşitli laboratuvarlar kuruluyor ve araştırma projeleri gerçekleştiriliyor. Bölümümüzde kurulan Afet İzleme Laboratuvar da bunların arasında.

Bu sempozyuma geomatik konusunda araştırma ve çalışma yapanların da değerli katkılar vereceği ümidiyle sempozyumun başarılı olmasını diliyorum.

12 Haziran 2010 Cumartesi

TUJK 2010

Türkiye Ulusal Jeodezi Komisyonunun bu yılki bilimsel toplantısı Şehir ve Bölge Planlama Bölümünün evsahipliğinde İzmir Yüksek Teknoloji Ensititüsü'nde gerçekleştiriliyor. 2002 yılından beri her yıl gerçekleştirilen ve mesleğimizin bilimsel anlamda gelişimde önemli bir yeri olan TUJK'yı 2004 yılında Zonguldak'ta Bölümümüz (Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Böl.) evsahipliğinde Mühendislik Ölçmelerinde Jeodezik Ağlar konusuyla gerçekleştirmiş; öğrencilere yönelik fotoğraf, karikatür ve orienteering yarışmaları da düzenlemiştik. TUJK 2010'da emeği geçeceklere kolaylıklar diliyor; katılacaklar için yararlı bir etkinlik olacağını umuyorum.

6 Haziran 2010 Pazar

9. Yaz Eğitim Kampı

HKMO İzmir Şubesi tarafından her yıl düzenlenen Yaz Eğitim Kampı başvuruları başlamış. Başvurular için: http://www.hkmoyazegitimkamplari.net. Emeği geçenlere teşekkürler. Katılacak arkadaşlara da iyi kamplar.