Fotogrametri ve uzaktan algılama derslerinin başında hep görüntü kavramından, görsel algının ve görsel hafızanın gücünden bahsederim. Zira görüntü (siz fotoğraf veya resim de diyebilirsiniz, ama onlar da birer görüntüdür aslında) etkisi çok güçlü bir olay aslında. Biz bu tür derslerle görüntülerin işlenmesinden ve ondan konuma bağlı bilgi çıkarımında veya nesnelerin tanımlanmasında kullanılan yöntemleri ve uygulamaları konu ediniriz. Ama görüntü aslında insanlık tarihinin başından beri önemi giderek artan bir olgu. Mağara resimleri, heykeller, sfenksler, kabartmalar, resim, fotoğraf vs. hepsi görsel algıya ve hafızaya hitap eden etkisi çok güçlü birer olgu. Mesela ilk duyuşta aşk diye bir terim yok ama ilk görüşte aşk diye bir terim var. Tüketici elektroniğinde en büyük gelişmeler cep telefonunda ve televizyonda. Neden? Bize daha kaliteli ve geniş alanda görüntü sunabilmek için.
Görüntünün gücünü son derece ustaca kullanıyor Ara Güler, kendi yeteneğini de kullanarak. Bir zamanlar ben de bir Canon AE1 alıp fotoğraflar çekiyordum. Bu sayede etrafıma daha dikkatli bakıyor, aslında hayatı yakalıyordum akıp giden. Ve şu düşünce oluşmuştu bende: İki kişiye aynı fotoğraf makinasını verin, aynı manzarayı çeksinler. İkisi de farklı şeyleri fotoğraflar. Ara Güler sayfasında şöyle diyor: "Sanat olmasına gerek yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır.
Tarihi zaptediyorsun. Bir makina ile tarihi durduruyorsun." Ve görüntü ile bize o anın tarihini, olaylarını, hayatlarını, yaşamı aktarıyor. Gazetecilikle başladığı iş yaşamını foto-muhabirlikle sürdürüyor. Güzel Ülkemizi fotoğraflarla tanıtıyor Dünya'ya. Ve sanırım (özgeçmişinden okuduğum kadarıyla) sadece fotoğrafçılığa odaklanıyor. Bir denklanşör sesinden çok öte onun yaptığı.
Sözün özü, görüntü güçlü bir olgudur ve hayatımızın vazgeçilmezidir. Ara Güler onun gücünü yeteneği ile birleştirip kullanmayı başarmış, Dünyaca ünlü bir değerimizdir ve Onun hatırası yaşatılmalıdır. Nasıl ki Ara Güler bir konuya odaklanmış ise, biz de hayatımızda bir konuda başarılı olmaya odaklanmalıyız. Elbette hayat tek bir şeyden ibaret değil. Zevklerimiz, uğraşılarımız olacak tabiiki. Ama manken-oyuncu-şarkıcı olmayı hedeflerseniz, hepsinden azıcık olursunuz. Yaşlandığınızda da sizi kimse hatırlamaz 😉
Güle güle Büyük Usta...
Başımız sağolsun.
